Büyük Olmak - Haftadan Çıkardıklarımız #2

1 - Büyük Takım Olmak

• Bu hafta ligimizde Fenerbahçe'nin ve Galatasaray'ın çevirdiği maçlar aslında bir ilk değil ama yine de büyük takım olmanın önemini bize hatırlatan iki örnek oldu.2-0 öne geçen Samsun skoru koruyamadı ve ikinci yarı yediği 4 golle mağlup oldu.
• Fenerbahçe ise bugün 12'de yediği golle "acaba düşüş ciddi mi?" diye sorgulamaya başlarken, rakibinin 10 kişi kalmasının da avantajıyla rakibini ablukaya aldı ve 3-1 galip gelmeyi başardı.
• Bu iki ekip muhteşem bir oyun mu sergiledi? Hayır, sadece soğukkanlı ve kendilerine güvenerek saldırdılar.Ne zamanki rahat, Anadolu ekiplerimiz ayakları yere basarak oynarlar, cesur oynarlar o zaman büyük olurlar ve büyük dediğimiz ekiplerle sadece 45 dakika-60 dakika değil, bütün maç dişediş oynarlar.

2 - Büyük Topçu Olmak [Başın Sıkıştığında Her Takıma Lazım]

Büyük topçu olmak da farklı bir meziyettir, her zaman takım oyunu ve mücadele yetmez bazen yetenek ortaya çıkar.Ya da bilgisiz, tecrübesiz yetenek oyun getirmez.Böyle dar zamanlarda, bkz. Manchester Utd. ve Arsenal'in bu aralar yaşadığı zor günler, "büyükleri" tekrar göreve döndürdü.

37'lik Scholes Ferguson'un çağrısına sessiz kalamadı ve futbola döndü.Bunun artı katkılarının olacağı kuşkusuz.

Ben yazımı yazarken Henry müthiş bir gol atıyor ve Arsenal'e turu getirirken, yazımı da haklı çıkarıyor.Böyle büyükler başı sıkışan her takıma lazım !